|
|
|
MUSTAFA HEBİP |
|
|
|
|
|
|
|
ANA SAYFA |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Genç Şair Mustafa Hebip'in Tüm Şiirleri Yazıları ve sözleri
BEN BENDEN GİTTİKÇE SEN İÇİNDE KENDİNİ ARAYACAKSIN, BEN İÇİMDE SENİ GÖMDÜKÇE SEN KENDİNDE KAYBOLACAKSIN...
(MUSTAFA HEBİP)
Yazdığım her satırda seni yaşıyorsam
Saatlere aldırmadan seni özlüyorsam
Hayallerinle ufuklara takılıyorsam
Kahretsin Hala seni seviyorum
Özlemlerin bir bıçak gibi batıyorsa
Sensizlik öylesin yüregimi acıtıyorsa
Özlemlerin sel olup taşıyorsa
kahretsin hala seni seviyorum
Hiç bitmiyor kanıyorsan yüregimde
Tabibler neylesin çaresi sende
Biliyorum bu dert öldürür benide
Kahretsin hala seni seviyorum
|
|
Işıklarla oynuyorum karanlıklara kalarak
Gözlerimi açtığımda bana bakıyorsun ağlayarak
Gecelere bilmece çözümsüz bu kördüğüm
Bir yanım sensizlikse öte yanımda ölüm
Benim gözlerimle bana bakan yabancı gibi
Yalnız diye diye aynalarda gördüğüm
Yıllara yollara adını sevdalara yazsam
Uçan kuşlara ölü düşlere sorsam
Silinmiyor hüzünlerim
Seni seviyorum
Ağlasam gizli gizli gözyaşlarım sana değilmiş gibi
Beklesem zamansız dünsüz ve yarınsız gelmeyişini
Silinmiyor hüzünlerim
Seni seviyorum
|
|
Mustafa Hebip |
Bugün Hüzünlüyüm siyahlara Gömülmüş Hafif Islak Gözlüyüm
Bugün hüzünlüyüm,
siyahlara gömülmüş, hafif ıslak gözlüyüm.
Kalbimde sela veriliyor,
yüreğimde cenaze hazırlıkları...
Bugün senin cenazen kalkıyor,
faili mechul bir ölüsün içimde.
Kalbimin en derinlerinde mezarın eşiliyor,
bembeyaz gelinlik yerine kefen giydiriliyor
beni benden alan o yar,
bugün içimde gömülüyor...
Ağla gözlerim,sonkez ağla...
Delice sevdiğin insan bu mezarda.
Kana bulanmış güller götür ona
Kalbinden atamadığın o yar,
artık hep orda yatar.
Bu can bu bedenden çıkana kadar,
bedenim toprak olana kadar.
Belki
belki kıyamet kopana kadar
kanımla gömdüğüm biri var..
Yüreğimde cenazesi kalkar
Kalbimde bir o yatar....
Ayrılık Kaçtı Gözüme
Sahipsiz bir uçuruma düştü gözlerim
Aşkın yalnızlığına vurdum gecemi
Yine havada kan kokusu var.
Yine hüzün firarında yüreğim...
Uçurumlar özgürü bir failin günlüğünden düşüyorum.
Ve sayfa sayfa ölüyorum
Sana yazılmış tozlu bir romanda
Beni ihbar ediyorsun ayrılığa
Ayrılıksa kan kusturuyorkelepçeli yalnızlığıma...
Kinim yeşeriyor sarı sayfalarda
Sisli bir kabus oluyorum.
Çatlayan bileklerim seni arıyor dilim susuyor yine.
Olumsuz bir kent düşüyor yastığıma
Sen ölüm oluyorsun beynimin labirentlerinde.
Alnımda bir kavga duruyor kaşlarım ayrılığa çatılı
Ben seni tüketiyorum ateş çemberi yaşamalarımda.
Ve tükenmişlik oluyorum ömrümün geri kalanında.
İçimde ölüyor bu şehrin insanları
Ben yalın ayak kor taşıyorum kara kışlara.
Soğuğum sen gecem sen yangınım sen ...
Bir avuç kül savruluyor uzaklara
Gözlerimde kan sonbahar kokularında.
Her hücremde bin intihar büyüyor.
Ve sen can çekişiyorsun kuytularımda.
Bense kayboluyorum...
Yine havada kan kokusu var.
Seni çekilmiş bir yürekte senden geriye
Kocaman bir ayrılık var....
Şimdi her adımda düşüyorum
Tuzağına takılıyor yüreğimin kenarıuzaklara göçüyorum.
Yollara vuruyor zaman uzadıkça uzuyor.
Mevsim tükeniyor içimdeyağmurlar ıslatıyor gözlerimi.
Hayır hayır ağlamıyorum
Ayrılık kaçtı gözüme belki ondan bu yaşlar
Mustafa Hebip
RÖPORTAJ
Sunucu : Kitabınıza nasıl başladınız ?
Mustafa H.: aslında hangi kelimeyle başlayacağımı çok düşündüm. Konu yaşamak zorunda olduğumuz sorunlar, çektiğimiz acılar olunca kelimeler benim için daha bir anlam kazandılar. Evet yaşamımızın nerdeyse tamamını kaplayan, belkide bizi yaşamaya zorlayan sıkıntılarımız problemlerimiz, bazen içinden çıkamayacağımızı sandığımız anlar. Şöyle bir düşündüğümüzde ne kadar çok çalmışlar ömrümüzden. Sanki o an bizi bizden alıp götürmüşler, hiç bilmediğimiz tanımadığımz karanlık gölgelerin yaşadığı bir dünyaya.
Sunucu : Acıdan kastınız nedir..?
Mustafa H.: hayatımda bırcok acı gördüm herbir karesini iyi bilirim o acının, en kötüsüde neydı biliyormusunuz ?
bır elveda bıle dıyemeden gıdenın ardından diz çöküş ağlamak..
bir erkek ıcın aglamak kadar acı bır sey yoktur belkide. hayatta her ayrılıgın başında gelir acılar...
Sunucu : peki siz agladınızmı hic?
Mustafa H.: =) gözyaşlarım süzülürken yanaklarımdan aşağıya dogru damlaları aktı bembeyaz kağıtlarıma bircok kez aşık oldum bircok kez ayrılıklar yaşadım ve bir çok kez sessız sessız hıçkırarak agladım...
Sunucu : 20 yasındasınız fakat gerek yazılarınız gerekse kurdugunuz cumleler sankı yılların tecburubesı vurmus gıbı yüreginize, bunu neye bağlıyorsunuz??
Mustafa H.: Dediğim gibi adına aşk dediğimiz o yalan varya benı birçok kez bıraktı ortada aslında ınsanların o aşk dedıgı şey kendılerıne ettıklerı bir ihanetten ibaret..
Sunucu :'' yeşil gözlü bir cennetti o'' söze böyle başlamıstınız en son konuşmamızda.. fakat isim vermemekte direnmiştiniz. bu yüzden tek bir soru soracağım size adından böyle büyük bir aşkla bahsettiğiniz kişimi yoksa son sevdiğiniz kişimiydi gercek aşk..?
Mustafa H.: yorumsuz yalnız şunu söylemek istiyorum her agacın meyvası baska oldugu gibi her aşkın yıldızıda bır başka parladı yüreğimde..
belkı sayısız mezar var şu kalbimde , sımdılerde Serseri bir avcı gibiyim, çıkmaz yollarda yürüyorum.
Sunucu : hiç ihanet ettiniz mi?
Mustafa H.: hani sordunuz ya yeşil gözlü bir cenneti bana , ondan sonra bircok ıhanet ettım.. belkıde fakat bugun dönüp baktıgımda ardıma tek bir ihanetin sancısı var göğsümde..
o kişiyi haketmeden silip gittim..o adı gibı özlem duydu bana aylarca.. ondan baska hıc kimseye ettiğim ihanetin pişmanlığını yaşamadım.
Sunucu : bugun geçmişe dönmek gibi bir şansınız olsaydı hangi tarihe dönerdiniz?
Mustafa H.: keşkelerle yaşanmıyor ve bende keşkeleri hiç sevmiyorum, bırsey yaptıysam ve hatalıysam bile asla dönüp bakmam ardıma bu yüzden bırdaha geçmişten hiç bir güne dönmek istemezdim.
Sunucu : yaşınız cok genç ve umut dolu bir kişilige sahipsiniz bunca acıyı nasıl anlattınız peki?
Mustafa H.: acıya gülümsemek tabiri varya o tabir tam bana göre belkide acıdıkca bend aha cok acıttım acıttıkça acımamaya başladı...
Sunucu : şair mustafa hebip Ilık bir yaz akşamı elinde hiç soluk almadan okuduğu roman ile yine çok uzaklara dalıp gitmişti. Güneş son pırıltılarıyla aydınlatmaya çalışırken odasını, duvarlara sanki kitapların kokusu sinmişti. Hayat gibiydi onun için kitaplar. Her sayfası başka bir alem, her kelimesi ayrı bir anlam katardı, yalnız yaşadığı grileşmiş hayatına. Genç bir delikanlıydı asi ruhuyla.Kendini anlamak istemeyen insanlarla dolu bir dünyada yaşadığını düşünüyordu.
katkılarından dolayı : ELA kitap ve DK yayıncılığa tesekkür ederiz..
|
|
|
|
|
|
|
|
|
MENÜ: |
|
|
|
|
|
|
|
|
mustafahebipsiirleri.tr.gg
|
|
|
mustafahebipsiirleri.tr.gg
|
|
|
|
|
Bugün 1 ziyaretçi (16 klik) kişi burdaydı! |